2 Ekim 2013 Çarşamba

Okull

Ne zamandır yazı yazamıyorum. Biliyorum farkındayım ancak hem iş hem de okulların başlaması beni feci şekilde etkilemiş durumda.

En kısa zamanda, özellikle şu önümüzdeki bayram tatilin gelmesi ile yeni yazılara devam edeceğim.

Sevgiler....

13 Temmuz 2013 Cumartesi

Pedallardan: Distortion

Şimdi biraz daha elektro gitar pedallarına değinecek olursak, ilk başta enterasan bir pedal distortion pedalı ile ilgili biraz bilgi vermek isterim. Sesi bozuyor, ingilizce distort kelimesinden gelen bir pedal ismi. Ne işe yarar diyorsanız işte cın cın sesi var, gerçi çok heavy ben acayip severim. 2-3 adet distiortion pedalını birbirine bağlıyorlar bayağı hoşuma gidiyor o tarz hareketler.

Yanlış hatırlamıyorsam ilk bu efekt şans eseri bulunuyor. Amfi bozuluyor, o şekilde kayıt alınmak zorunda kalnıyor. Daha sonrasında çıkan ses ise hiç olmayan duyulmayan bir ekeft. Bu efekte iste amfi bozulduktan sonra çıkması nedeniyle distortion sesi deniliyor.

Şimdi benim sevdigiğim distortion pedalı aşağıda... Boss DS-1 marka gerçekten çok beğeniyorum bu pedalı.



Burada bir videosu var.



Bir sonraki yazıda drive pedalında bahsedeceğim.

11 Temmuz 2013 Perşembe

En sevdiğim Beatles Fotosu

Bir çok Beatles fotosunu incelemişimdir. Hatta çok geniş çapta bir kolleksiyonum var. Ufak yaşlarımdan beri biriktirim bu fotoları. Akranları gazozo kapağ koleksiyonları yaparkende ben Beatles kolleksiyonu yapıyordum. Düşünü artık ne kadar çok sevdiğimi...

Hatta hiç pul kolleksiyonu falan da yapmamışımdır. Beatles kolleksiyonu beni diğer kolleksiyon hobisine araç olabilecek toplama, toparlama ve biriktirme fillerinden mahrum bıraktı. Sadece Beatles ile ilgili, alakalı ne var ne yok herşeyi toplama bana daha anlamlı, herşeyden önemlisi daha anlamlı geliyordu.



İşte dedim ya Beatles fotoğraflarını toplar dururum diye... Size bu yazıda benim hoşma giden en güzel Beatles fotoğrafını paylaşacağım. Tabii ki bir sürü foto vardır, çok güzel olan. Ama benc e bu fotoğraf araların en güzeki. Bu fotoğrafı ilk görüşümde, bundan taa 5-10 sene sonra bile çok seveceğimi anlamıştım. O kadar çok birbirimize kaynaştıkki. Biliyoum şimdi deli falan diyeceksiniz bana ama napiyim çok bir fotoğraf.

Popüler olmuş çocuklar, artık popüleriten sıkıldıklarını belli ediyorlar. Biz artık ergen kızlara çalmak istemiyoruz diyorlar. Gözlerinden okunabilen o kadar çok şey var ki... Özellikle bu fotoğraf Ringo Starr'ın gözlerine dalıp dalıp gidiyorum. Beni benden alıyor.

Not: Gey değilim.

5 Temmuz 2013 Cuma

Beatles'ı Yoko Ono Dağıtmadı, ondan önce zaten dağılmıştı!

Yoko Ono ile John Lennon beraber olmaya başladıktan sonra, sürekli birlikte takılmaya başlamışlardı. Yani hiç ayrılmıyorlardı. Lennon, Yoko ile tanışmaya başamadan önce yanlız olan tek adamdı. Diğer herkesin eşi, sevgilisi vardı. Ve Lennon o sıralar, stüdyoya kız arkadaş sokma yasağını getirmişti. Gerekçesi ise elektro gitar konusunda yeterli konsantreye ulaşamasını sebep olarak gösteriyordu.

Peki neden Lennon yalnızken stüdyoda hiç kimseyi istemeyen John Lennon, Yoko Ono ile birlikte olduktan sonra sürekli Yoko'yu stüdyoya getiriyordu?

İşte zaten buradan yavaş yavaş gruğtaki çatlakları anlayabiliyoruz.



McCartney Yoko Ono'yu stüdyoda istemediklerini ve onun sürekli orada bir kenarda hiç ses çıkarmadan durmasının sinir bozucu olduğunu kabul ettiğini söyledi. Ancak Yoko Ono'nun Beatles'ı dağıttığını reddettit. Çünkü zaten Beatles dağılıyordu. Bunun geri dönüşünü yoktu dedi. Yani Ono yerine atıyorum Kono gelse, Lennon yine onu stüdyoya getirip orada oturtacaktı. Yani suç bence burada Ono'nun değil. Zaten Paul Mccartney abimiz de belirtmiş durumu. Gitmeyin artık Ono'nun üzerine...

Bir sonraki yazıda Beatles'ı dağıtacağım :) Dağılma sürecine biraz değineceğim, sonra bakıcaz artık Deep Purple mevzuzuna falan...

2 Temmuz 2013 Salı

Beatles'da Yoko Ono - Lennon Mevzuu

John Lennon ile Yoko Ono Londra'da bir sergide tanıştı. O dönem uyuşturucu fazla abartan John Lennon'ın sergi de ne işi var derseniz inanın bu konu hakkında bir fikrim yok. Ono'ya göre John ona asılmıştı. John Lennon bu tanışma esnasında sadece 26 yaşındaydı.

Herneyse bu tanışmadan sonra, işler biraz daha sarpa sardı. Birlikte takılmaya başladılar ama durumu abarttılar. Her daim birliktelerdi. Beatles'da bazı sorunlar başlamıştı. Yoko Ono stüdyo da bile bir an olsun Lennon'u yalnız bırakmıyordu. Bu durum hali hazırda sallanmakta olan Beatles'ı çok etkilemişti.

Beatles dağıldıktan hemen sonra evlendiler. Beraber çok uzun yıllar müzik yaptılar. Hatta Paul McCartney, Yoko olmadan John Lennon'un Imagine gibi bir şarkıyı yazamamayağını belirtmişti. John Lennon ilham kaynağı olması bakımında saygı duyulması gerek bir şahsiyet ama, şahsi olarak Beatles'dan sonra Image gibi sevdiğim 2-3 şarkısı vardır Lennon'un. Yani Lennon ilham kaynağı olarak Beatles'dan Harrison'u, Paul'ü alsa daha verimli olarak geçirirdi 30'lu yıllarını. Ono bakıp zaten nasıl ilham alıyorsa... Onu da anlamış değilim. Kadın bildiğin çirkin. Aman herneyse karışmıyorum, girmiyorum çok fazla oralara...



Yoko Ono, Beatles'ı dağıtan kişi olarak bilinir ama tek sorun bu değildi. Paul McCartney bir röportajında Yoko Ono'nun suçlanmaması gerektiğini belirtmişti. Ona da daha sonra geleceğiz, sevgiler... saygılar...

30 Haziran 2013 Pazar

Beatles 1966 Devrimi

Beatles ilk çıktığı günden beri elektro gitar'ın tanıtımına büyük katkı sağladığını ve gitar ile popüler müzik yaptığı belirtmiştim. Grubun ilk kayıtlarında hep pop ön plandaydı. Popüler olmayan bir şarkıyı yapmayı red ediyorlardı çünkü bir şekilde ünlü olmak istiyorlardı. Ama kopya ile değil, kendi müzikleriyle ünlü olmak ana amaç.

Ancak 1966 yılında yayınladıkları Revolver albümleri grup için enteresan bir deneyimdi. Çünkü artık yavaştan iyice rock müziğe kayıyorlardı. Yellow Submarine ve Tomorrow Never Knows'da kullanılan o gün için bir ilk olan ses efektleri yavaştan grubun saykodelik müzik yapmaya başladığının kanıtıdır.



Yani grup bu tarihten sonra artık yava yavaş müzikal olarak duruşlarını değiştiriyorlardı. Genç ergen kızların bayıldığı müzik yapan bir grup bundan sonra sosyal mesajlar veren bir grup havasına bürünüyordu. Tabii ki bu hemen takdir toplamamıştı. Çok eleştiriler geldi. Ama Beatles gelişiyordu. Gelişirken de problemler çıkıyordu.

Beatles neden dağıldı? Yoko Ono mevzuuna gelmeden önce, Beatles'ın bu değişimine biraz değineceğiz...

24 Haziran 2013 Pazartesi

Paul McCartney kendi ölümüne ne diyor?

Bir önceki postumda Paul McCartney öldü mü ölmedi olayına açıklık getirmek istemiştim. Net olsun, açıklıyorum, Paul McCartney ölmedi ;)

Şimdi olayın Paul açısından durumuna biraz değinirsek, o tarihten sonra herkes kendisine bir değişik bakmaya başlamış. Yani her bakan bir daha bakıyormuş, yahu bu adam öldü mü yoksa ölmedi mi? Şöyle bir süzüyormuş. Düşünseniz adamın piskolojisi. Karşınızaki sizi suçlarmışsacasına bakıyor, süzüyor. Trip atıyor. Bu en değilsin diyor, sen onun yerine geçtin falan diyor. Cidden çok kötü bir durum. Açıkcası yerinde olmayı hiç istemezdim. Çünkü işin bir piskoloji tarafı var. Adam kafa Allah muhafaza gider yani anında. Herkes kaldıramaz. Hele o kadar şöhret birisinin bu olayı kaldırabilmesi cidden karakter anlamında da çok olgun olması gerektiğine inanıyorum.

Herneyse bakalım Paul kedni ölümüne nediyor. Alttaki USA'de yayınlanan bir şov programında bu konuda neler düşündüğünü, o gün neden çıplak ayakla o pozu verdiğini falan açıklamış. Sizi video ile başbaşa bırakıyorum. Selamlar, sevgilier, Beatles'lı günlerde dilerim ;)



21 Haziran 2013 Cuma

Pal McCartney Öldü Efsanesi

Tarih 1969. Üniversitede yayın yapan bir dergi Paul'ün öldüğüne dair bir haber yapar. Bu ilk başlarda çok fazla dikkate alınmamıştır Çünkü Paul bir şekilde konserlere çıkmakta ve ablüm kayıtlarında yer almaktadır. Ancak bu olaydan tam bir ay sonra, 1 radyo programına bağlanan ve adı TOM olan bir dinleyici Paul'ün gerçekten ölmüş olabileceğini ve elinin altında çok ciddi kanıtlar bulunduğunu söyler. Revolution 9 'u tersten çalmasını söyler. Aman Tanrım! Turn me on dead man sözlerini duyar. Paul gerçekten ölmüş müdür?

Bu tarihten sonra bütün dünya, Beatles'ın tüm albümlerini, albüm kapaklarını fotoğraflarını incelemeye başlar. Paul'un aslınd a1966'da öldüğünü fakat grubun manejerleri tarafından Paul'e benzeyen birinin bulunduğunu ve grup üyelerinin bu konuda sessiz kalmalarını sağlamak süretiyle, herkesten gizlendiği efsane yayılır. Bir kaç kanıt dah bulunur Mesela aşağıda fotoğraf.



Bu fotoğrafa göre Paul çıplak ayaklıdır. Hint kültürüne göre çıplak ayak ölülüler mahsustur. Bu fotoğraftan da yola çıkarak, Beatles'ın diğer grup üyelerinin Paul'un ölüm haberini bu şekilde şifrelerle verdiği inancı tüm düyada yayılır. Daha fazla kanıt için alttaki video'ya göz atabilirsiniz. Ayrıca wikide Paul Is Dead sayfasını inceleyebilirsiniz.



Ancak bunların tümü efsane. Paul gibi bir müzisyen dünyaya 1 kere gelir. Bırakın o anda hemen birerbir benzerinin bulunmasını, yarım yüzyılda hala bir eşi benzeri gelmemiş bir dehadır. Hem bass gitar çalıyor hem de solak çalıyor. Ayrıca herşeyi bir yana, Paul'ün şarkı söylerken tiyatral yanı onu eşşiz kılan özelliklerden biridir. Bu yüzden bu efsane, benim hiç mi hiç ihtimal vermeyeceğim bir efsana. Ama yine de bilgi olsun diye yazıyorum.

20 Haziran 2013 Perşembe

Beatles: I Wanna Hold Your Hand

Tartışmasız en sevdiğim, en güzel Beatles şarkısıdır bu. Herşeyiyle çok severim. Durup durup bir anda girmesi, yavaşlaması hızlanmasıyla günümüzün bir çok şarkılarına teorik olarak öğretmenlik yapmıştır. Hani tasarımcılar kullanı template terimini, müzikte de bu şarkı bir şablon, template olarak adlandırabilirim. Çünkü buna benzer o kadar çok şarkı var ki...

Şarkıyı McCartney ile Lennon birlikte yapmışlar. O yüzden bu şarkının altında McCartney-Lennon yazar. 17 Ekim 1963 tarihinde kayıt edilmiş bir şarkıdır. Mixi ise 21 Ekim 1963 tarihinde yapılmıştır. Sadece 4 take alınmıştır. Yani kısa sürede çalıp halletmiştir bu dahi çocuklar. Çok fazla uzun bir şarkı değildir. Sadece 02:26 süresi var. Ama boş bir şarkı değildir. Bu kısa süreye yarım yüzyıl sığdırmıştır McCartney-Lennon ikilisi...



Ayrıca bu şarkı Beatles'ın milyon kopya üretilen ilk şarkıdır. Yani bu çocukların ve elektro gitaR'ın ünlenmesinde büyük pay sahibi bir şahaserdir. Çok fazla uzatmadan sizi bu şarkıyla başbaşa bırakıyorum. Selamlar, sevgiler...




18 Haziran 2013 Salı

Beatlemania Dönemi

1963 ila 1966 dönemi Beatles'ın altın çağı. Herşey istedikleri gibi gitti. Çok ünlü oldular. Bazen bu üne kendileri bile şaşırdılar. Çünkü yaşları daha çok ufaktı. Kaldırabilecekler miydi bu kadar baskıydı. Bu nur yüzlü altın kalpli çocuklar bunun üstesinden gelebilecek miydi!

Evet, gelebileceklerdi. Beatles artık tüm dünyada tanına popülerleşmiş bir müzik grubuydu.

Şubat 1963 yılında ilk albümlerini yaptılar. Özellikle Love me Do şarkısı çok tuan şarkıların başında gelmekteydi.

1964 ve 1965 çok hızlı geçti. Albümler, turlar... Artık onlar düm dünyanın sevgilisiydi, genç kızlar peşlerinde koşuyordu. Yanlız şöyle bir şey var ki, artık peşlerinde elektro gitar üreticileri de koluyordu. Rickenbacker Harrison'a yaptığı 12 telli gitar, Lennon'un kullandığı Gibson Elektro Akustik gitar bunların hep habercisiydi.

Bundan sonraki yazımda 1966-1970 yılı arası Beatles dönemini anlatmaya çalışacağım, sağlıcakla.

Kaynak: http://en.wikipedia.org/wiki/The_Beatles

14 Haziran 2013 Cuma

Ringo Starr Beatles'a nasıl girdi?

Tarih 6 Haziran 1962. Sıcak bir yaz günüydü. Öylesine sıcaktı ki o gün, mevsim normallerinin biraz üstünde bir sıcaklık vardı. Davul kayıt aşamasında Best'in çok kötü performansı gruba bir davulcu ihtiyacı olduğu fikrini yaydı. Çünkü bu kayıt denemesi berbat bir davul performansıyla son buldu.

Grup yaklaşık bir ay boyunca heryerde davulcu aradı. Bakmadık yer bırakmadılar ki, Ringo Starr'ı bulana kadar. İşte bu. Bu eleman hem çalıyor, hem de söylüyor! Davul çalarken şarkı söylüyor yani. Bunun yanında harika kafa bir çocuk ve cidden müzikten anlıyor ve beste yeteneği de var. Daha ne olsun. Havada kaptılar bu zehir gibi davulcuyu. Evet artık Ringo Beatles'in efsanevi davulcu olmuştu. Tabi ki o sıralarda grupta hiç kimse bu kadar popüler olabileceklerini ve elektro gitarı bu sayede bu kadar popüler yapabileceklerini hiç ama hiç düşünmediler!

ringo starr beatles.jpg
ringo starr beatles
Aralık 1962 de ise grup tamemen profeyonel bir karar aldı! Sıkı durun Ringo albümlerde vokal yapacaktı ;) Yani 4 grup elemanı da albüm kayıtlarında vokal yapacak, Lennon ve McCartney şarkı yapacak, Harrsion'sa lead vokal ve beste olarak gruba katkı verecekti. İşte bu işplanı grubu kısa zamanda tutmasına neden olacaktı.

Beatles grup üyeleri çok zeki idi. Nasıl popüler şarkı yapılır çok iyi biliyorlardı. Kendilerini kısa süre içinde kanıtlayacaklardı.

Bir sonraki yazım. Grubun Altın Tur Dönemi 1963-1966 arasnda olacak. Takip kalın, sağlıcakla.

9 Haziran 2013 Pazar

Beatles 1960: Yeniden

İlk demoyu kaydettikten sonra, yeterli ilgiyi alamadığını düşünen Harrison, grup içindeki bazı fikir aylılıkları nedeniyle gruptan ayrılır. Lennon ve McCartney yanlız kalmıştır. Beatles, yani elektro gitarı tüm dünyayaya sevdiren ve yayan müzik grubu, dağılma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır.

Bu durum tarihe baktığımızda çok önemlidir. Lennon açısından bakarsak, Beatles bittiğinde Lennon hep ayaktaydı evet ama Lennon Beatles sayesinde tanınmıştır. Lennon bugün hala 'Imagine' diyebiliyorsa bu Beatles sayesindedir. Bu konunun da atlanmaması gerekmektedir.

Beatles Herrison

Neyse ki, korkmayın grup dağılmadı ;) Harrison özellikle akustik gitar ile yaptığı besteler Lennon ve McCartney tarafından hep desteklenmişti. 1960'da grup tekrar biraraya geldi. Harrison'suz geçen 1 yılı çok verimsiz geçiren, McCartney ve Lennon ikilisi bir daha uzun süre ayrılmamak üzere, Harrison ile nikah tazelediler. Ve grubun temelini atan bu 3'lü 60'ların en popüler müzik grubunu kuracaklardı.  Etkileri hala devam eden bir grup. Hatta bir felsefe: Elektro Gitar Felsefesi ve Beatles!!!

Bundan sonraki yazımda hırçın çocuk Ringo Star'ın nasıl gruba dahil olduğunu ve Beatles nasıl yavaştan yavaştan ünlenmeye başlayacağını aktarmaya calışacağım.

Not: Blog işini yavaştan daha çok sevmeye başladım. Postlarıma yorum yaparsanız çok sevinirim ;)

27 Mayıs 2013 Pazartesi

The Beatles Nasıl Kuruldu?

The Beatles 60 yılların en popüler grubu. Ayrıca 1960'larda elektro gitarın gelişimi ve popülermesi konusunda bana göre en temel müzik grubu. Bu grup sayesinde elektro gitar daha fazla kişi tarafından beğenilmiş, ve satın alınmaya/dinlenmeye başlamıştır. Bakınız: http://elektrogitarfelsefesi.blogspot.com/2013/05/1960lardaelektrogitar.html




Elvis Presley'in Beatles Grubu İçin Önemi

Beatles 1960'larda Liverpool şehrinde kurulmuştur. Elvis Presley ise grubun kuruşuşunda çok önemli rol oynar. Çünkü John Lennon Elvis sayesinde rock müziği sevmiştir. Beatles'i seven daha başka müüzisyenler için de Beatles önemliydi. Yani bu zincirleme olarak bu şekilde tathi boyunca gitmiştir. Kazanan hep elektro gitar olmuştur. Çünkü bu tarz, kaliteli müzik grupları sayesinde tüm dünyada, bu yeni icat edilen alet kısa sürede yayılmıştır.


The QuarryMen Dönemi

John Lennon kafasında bir elektro gitar grubu yani Rock'n Roll yapacak bir grup kurmak vardır. Pete Shotton ile 1956'da bir grup kurar. Yakın zamanda Bill Smith'de grubun arasına katılır. Ancak grup elemanlarının enstrümanların çalımında yeterseiz olması sürekli grubun değişmesine neden olmaktadır. Derken bir gece Lennon ile Paul McCartney karşılaşılar. Kısa sürede kaynaşılar. Yok hacı ben çalarım, yok sen baya iyisin falan. Birlikte müzik yapmaya karar verirler. Derken bir kaç eleman ararlar. Davulcu bakarlar sağa sola. Genç bir adam, George Harrison'ın tüşelerine hayran kalırlar. Harrison çok iyi çalar durumda değildir o zaman, ama çok hissiyatlı çaldığından onda gelecek görürler. Ve gruba onu da alırlar.

İlk Demo


Derken 1958'de grup ilk demosunu kaydeder. Bri Harrison ve McCartney demosu olan In Spite All Of The Danger. Böylelikle bu 3 adam müzik piyasasına ilk adımlarını atmış olurlar. The Beatles nasıl kuruldu... Ne oldu, ne bitti bunları detaylı uzun uzadıya anlatacağım. Ama ilk yazı burada kesiyorum. Sağlıcaklar...

24 Mayıs 2013 Cuma

Yamaha HS80M mi yoksa Yamaha HS50M'mi seçmeliyim.

Bu iki stüdyo hoparlörü Yamaha'nın dünyada en çok tercih edilen stüdyo hoparlörü olan ürün. Çoğu kişi hangisi seçsem diye çok düşünür. Ben de bir çok araştırma yaptım. Blog oyucularına da paylaşımda bulunmak istedi.

Yamaha HS80M kaç metrekarede iyidir?


Yamaha HS80M, HS50M'den biraz daha ufak. Bir kere oda büyüklüğünüz 20 metrekare'den daha ufaksa kesinlikle HS50M'yi seçiniz. Çünkü HS80M'nin arkasında oda uzunluğu en az 6 metre olmalı. Diğer türlü bas frekansları dağılır. Size net bir duyum vermez. Bassları iyi olsun, iyi duyayım derken ufak odada çamur olmuş bassları dinlersiniz. Hem de daha pahalı olanı alıp, paranıza yazık edersiniz.



Yamaha HS50M'nin Ayarları?

Yamaha HS50M'nin bir diğer artısı ise arkasında high ve low filter ayarları. Bir çok kullanıcı bassları daha iyi duyayım diye, ufak odada low filter +2db ayarlar. Bu bir yanlışlıktır. Bunun yerine High Filter Cut ayarını -2DB'ye yüksetlmek daha doğrusudur. Ufak odada bassları arttırmak size hiç bir kazandırmaz. Tam tersine basslarını çamur yapar.

Ha odam büyük 25 metrekareden, oda uzunluğu da minimum 6 metre diyorsanız, o zaman Yamaha HS80M almanızı öneririm. Diğer şekilde yukarıda anlattığım gibi Yamaha HS50M'yi bassları iyi duyacak şekilde ayarlayabilirsiniz.

19 Mayıs 2013 Pazar

60'larda Elektro Gitar: Beatles, Clapton, Rolling Stones

1960'larda ise elektro gitar tarihinde bambaşka birşey oldu. Olaya bu tarihlerde İngiziler de giriyordu. Şöyle ki John Mayall, Keith Richards ve Eric Burdon babalarının plaklaıyla müziğe gönül vermiş isimlerdi. Bunlarda elektro gitarlarıyla müziğe girdiler. Tabii ki bunların yanında Beatles grubu elektor gitarın popülerşmesinde büyük bir rol oynamıştır.

Beatles Grubu ve Elektro Gitar

Paul McCartey ve Lennon'ın başı çektiği Beatles grubu RnB parçaları yeniden kendilerine göre düzenleyip, olaya az biraz popülerlik kattı. Beatles grubu o tarihlerde tipik bir rock grubu nasıl olması gerektiğini de göterdi. Çok sade... Bass gitar, davul ve elektro gitar... O dönemde elektro gitar satışları patlama yaptı. Harison'un kullandığı Gretch marka elektro gitardan binlerce satıldığı söylenmektedir.


Chicago Blues ve Rolling Stones

Daha sonraki dönemde, Chicago Blues tarızında çok etkilenen ve bunu kendi için harmanlayıp bir müzik türüne dönüştüren Rolling Stones grubu elektro gitarın tanınmasında ve daha çok kitleye ulaşmasında çok etkili oldu. Tabii ki bu yıllarda yeni yeni efektler keşfedildi. Mesala Rolling Stones'un bu yıllardaki bir şarkısında dünya üzerindeki ilk fuzz pedalı kullanılmıştır.

Clapton ve Ekipmanı: Les Paul ve Marshall



Eric Clapton'da yukarıdaki saydığım müzisyenlerden sonra çok çok önemlidir. Gibson Les Paul marka gitarı Marshall Amfisi ile, bu setup'ın ilk kaşiflerindendir. Günümüzde Slash bile aynı setuptan kullanır. Clapton slow blues yaparak elektro gitarların yayılmasında öncülük eden bir başka isim olarak tarih sayfalarında yerini almıştır.

16 Mayıs 2013 Perşembe

Elektro Gitarın Doğuşu ve 50'ler

1940'lardaki Amerika'daki ekonomik kriz ve müzik aletlerinin ucuzlaması(veya daha ucuz metaryellerden de üretilmeye başlamasıyla diyelim) nispeten daha az parası olan gençlerin eline elektro gitarın da geçmeye başlamasına sebep oldu.

Elektro Gitar'ın yaygınlaşması, Western, Blues

40'ların sonlarına doğru Western ve Blues müziğin yaygınlaşmaya başlaması ve popüler müziğin değişmesi elektro gitara olan ilgiyi arttırdı. Birçok sevilen Western ve Blues icra eden müzisyen temiz ton(clean) elektro gitar sesini kullanmasıyla bu ton halk arasında sevilir hale geldi. Çünkü daha önce hiç duyulmamış bir etki yaratıyordu.

İlk Distortion Tonunun Tesadüfen Ortaya Çıkması

Willie Kizzart adlı bir müzisyen kayıt yapmaya giderken arabada amfisi düşürür. Derken o amfiyle kayda girer. Amfi bozulmuştur. Ve ilk kez biraz kirli bir tonu keşfederler. Willie de bu tonu çok sevmiştir. O şekilde kayda girerler. Derken albüm patlama yapar. Distortion tonu halk arasında sevilmiştir. İşte o amfinin düştüğü gün bir milat olmuştur. O günden sonra, türlü türlü distiortion pedallar, amfilerin drive kanaları vs. yıllar geçtikçe çeşitleri katlanarak artacaktır. Yine bu yıllarda telecaster, stratocaster, les paul gibi türlü türlü gitar çeşitleride yapılmaya başlandı. Ancak teknik yazıya daha sonra geçeceğim için bunların detaylarını şimdilik boş geçiyorum. Bir sonraki yazım 1960'larda elektro gitarın tonu olacak. Takipte kalınız ;)

15 Mayıs 2013 Çarşamba

Elektro Gitar Hangi İhtiyaç Sonucunda Ortaya Çıktı?

İhtiyaç yoksa icat yoktur

Daha sonra gitarın tarihi hakkında bir yazı yazacağım ama bloğumun ilk yazısı elektro gitar olmasını istedim ve bu yazıyı yazıyorum. En başa gidelim.... Elektro Gitar ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandı....

Öncelikle tarihte hemen hemen herşey bir ihtiyaç sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu mottoyla yola çıkarak klasik ve akustik gitarların kalabalık topluluklar önünde sesinin az gelmesi nedeniyle elektro gitarların ortaya çıktığını belirtebiliriz. Gitarlarda sesi, tellerin gövde üstünde titreşmeye başlamısyla çıkar. Zaman içinde bu teller ne kadar kalın olursa olursa, büyük topluluklar içinde performans gösteren müzisyenlere yetmiyordu.


Les Paul

Derken metal resonator gitarlar ortaya çıktı. Bu gitarların çıkış amacı ise, metal üzerinde tellerin titreşimini artacak olması ve sesin daha fazla uzamasıydı. Ama bu da çok büyük seslere ulaşamadığından başka şeyler düşünülmeye başlandı. 1920'lerin sonunda Lester Polfus bugünkü elektro gitarın temelini oluşturdu. Mikrofon ve telefon manyetiklerini gitarın gövdesine yerleştirmek süretiyle çalışma prensibi bugünkü elektro gitara çok yakın bir sistem geliştirdi. Çok daha sonraları Lester bu işi bırakmayacak, günümüzün en popüler elektro gitarlarından biri olan(hep aklımda Guns Roses gitaristi Slash var) Les Paul modelini geliştirecek. Konuyu dağımatan o mevzuya da daha sonra geleceğimi belirtmek isterim.


İlk keşif

Herneyse, biz devam edelim... 1934 yılında Lloyd Loar isimli ABD vatandaşı bir mühendis. Lloyd gitardan çıkan sesin, tahmin edilenin aksine gitar gövdesinden değil, tellerden geldiğini; gövdenin ise sadece gitarın tonunu değiştirdiğini ortaya çıkardı. Tabi o yıllarda Les Paul de, Rickenbacker de araştırmalar yapıyordu. Rickenbacker de ilginç bir adam, o olaya da sonradan sonradan gireceğim.

Loar bu keşfin ardından, tellerin altına bir manyetik yerleştirdi ve tellerin titreşmesinde oluşan sesi manyetiklerle topladı ve bir kablo ile amfiye verdi.

Keşfettiği şey müthiş bir şeydi. Çünkü amfiden gelen ses bir klasik gitar sesi değildi. O ses bir başka enstrümanın, elektro gitarın sesiydi...